Merhaba,
Bugün sürekli yanımda taşıdığım fotoğraf makinem Rollei 35’ten ve rangefinder kullanmanın zorluklarından biraz bahsedicem.
Öncelikle sırt çantamda durmasını istediğim bir filmli fotoğraf makinesi ihtiyacımı karşılamaya çalışırken karşılaştım kendisiyle. Canon 600D marka fotoğraf makinem düzenli olarak yanımda taşımak için hacmen çok büyük geliyordu ve aynı zamanda filmli analog bir fotograf makinesi istiyordum. Küçük boyutlarda filmli analog bir makine araştırırken öncelikle SLR bir makine almak yerine rangefinder almanın makine boyutlarını küçültmekte önemli olduğunu anladım (Nitekim içeride aynanın hareket edecek bir yere ihtiyacı olmaması body kısmının oldukça incelebilmesini sağlıyor).
Rangefinder alma fikri iyice kafama yatmıştı ve sürekli rangefinderlar ile ilgili yazılar okuyordum ki aklımda bir soru çınlamaya başladı… “Dünyanın en küçük 35mm filmli fotoğraf makinesi hangisiydi ?”
Bu sorunun cevabını araştırırken Rollei 35’e dair bir yazıya rastladım. Yazıda Rollei 35’in zamanının en küçük 35 mm fotoğraf makinesi idi. Üzerinde fotoğraf elemanları olan Diyafram, Enstantene ayarlarını yapabileceğimi görünce almaya karar verip aldım.
Bu yazıyı yazana kadar totalde 10 makara kadar film harcadım kendisiyle. Rollei 35 ile fotoğraf çekmeyi çok seviyorum ama hata affetmeyen yanları var. Gelelim bu zorluklara…
Rangefinder kullanmanın en zor yanı vizör fotoğrafı çektiğiniz lensin içinden görmediğinden, siz çekeceğiniz fotoğrafı değil sadece tahmini olarak çekeceğiniz kadrajı görüyorsunuz.(Muhtemelen bu tip makinelere Rangefinder demelerinin sebebi de bu) Yani yaptığınız diyafram, netlik vs gibi değişikliklerin gördüğünüz görüntü üzerinde hiç bir etkisi yok.Şu sıralar alışamaya başlamış da olsam, ilk başlarda en çok zorlandığım konu buydu. Bunun en büyük etkisi netlik üzerinde hissediliyor esasen. Siz çekmek istediğiniz pozun kaç metre civarında net olmasını istediğinize çıplak gözle bakarak karar veriyorsunuz ve bu tahmin ettiğiniz değeri lensin üzerinden seçip fotoğrafı çekebiliyorsunuz. Çok pratik olmayan bu yöntem zaman zaman unutuluyor ve hiç net olmayan fotoğraflar çekmenize de sebep oluyor. Şu an çoğu insanın gibi dijital fotoğraf makinesi arkasından hemen çektiğimizi görme imkanımız filmli analog fotoğraf makinelerinde olmadığı için de anca film banyo edildikten sonra bu kafanıza dank ediyor.
Elimdeki Rollei 35 üzerinde bir pozometre var esasında ancak bu pozometre çalışmadığından tahmini bir pozlama üzerinden fotoğraf çekmek zorunda kaldığım için de bazen az pozlama gibi sorunlar yaşıyorum.
Rollei 35 ile çektiğim fotoğrafları şimdilik instagramda @zaglat hesabında yayınlıyorum. Merak edenler buradan bakabilirler.
Şimdilik bu kadar 🙂 Fotoğraf meraklısını güzel ışıklar dilerim…
Leave a Reply